h a k a n d a ğ l ı
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Geleneksel Türk Sanatları eğitimi alan Hakan Dağlı, tezhip ve minyatür disiplinlerinde derinleşerek sanat pratiğini şekillendirdi. Halı ve kilim ustası bir annenin çocuğu olarak dokuma sanatının iç ritmiyle büyüyen sanatçı, erken yaşlardan itibaren çizgiyle kurduğu ilişkiyi zamanla estetik bir anlatım diline dönüştürdü. Bu miras, onu hem klasik hem de çağdaş olanı sentezleyen bir üretim hattına taşıdı.
Sanatçının çalışmaları, minyatürün tarihsel temsiliyet yapısını aşarak çizgiyi kavramsal bir düşünme biçimine dönüştürür. Gelenekten ilham alan yaklaşımı; anlatı, form ve zaman arasında yeni kesitler üretir. Hakan Dağlı için çizgi, sadece estetik bir unsur değil, aynı zamanda bir düşünsel süreçtir. Çalışmalarında müzik, metin ve belleği iç içe geçirerek çok katmanlı bir görsel anlatı kurar. Bu bağlamda çizmek, onun için hem bir ifade hem de bir sorgulama biçimidir.
2015 yılında “Mimar Sinan’ın İstanbul Camilerindeki Minber Bezemeleri” başlıklı yüksek lisans teziyle akademik sürecini tamamlayan sanatçı, eğitim hayatı boyunca Ali İsmail Türemen gibi Türkiye’nin önde gelen sanatçılarından eğitim almıştır. 2006 yılında başladığı eğitmenlik ve danışmanlık çalışmaları, zamanla yetişkin eğitimi ve sanat kurumları üzerine kapsamlı araştırmalara dönüşmüştür.
2012 yılında Küçükçekmece Belediyesi çatısı altında kurucu ekibinde yer aldığı Geleneksel Sanatlar Akademisi’ni hayata geçirmiş, bu yapı 2020 itibariyle Türkiye’de ilk kez yerel yönetim destekli çok disiplinli bir sanat kurumu olan “Güzel Sanatlar Akademisi”ne dönüşmüştür. 2025 yılına dek bu kurumun direktörlüğünü yürüten sanatçı, aynı yıl itibarıyla Küçükçekmece Belediyesi Kültür ve Sanat Danışmanı olarak görevini sürdürmektedir.
Bugüne kadar 140’tan fazla sergi, panel, atölye ve kültür-sanat programının tasarım ve yürütmesini üstlenen Dağlı, aynı zamanda geleneksel sanatların çağdaş anlatıdaki izdüşümlerini konu alan TRT yapımı “Muasır” belgeselinin de danışmanlığını yapmıştır.
İstanbul’daki atölyesinde üretimlerine devam eden Hakan Dağlı, kişisel belleğiyle kültürel hafızayı buluşturan disiplinlerarası çalışmalarıyla, çizgi, form ve anlam arasında yeni yollar aramayı sürdürüyor.
Hakan Dağlı, who studied Traditional Turkish Arts at Marmara University Faculty of Fine Arts, has shaped his artistic practice through a deep engagement with the disciplines of tezhip (illumination) and miniature painting. Growing up as the son of a mother who was a master of carpet and kilim weaving, he was immersed in the rhythm and patience of textile art from an early age. This formative influence laid the groundwork for his sensory relationship with line, which has evolved over time into a distinct aesthetic language.
His work transcends the historical representational framework of miniature art and transforms the line into a conceptual mode of thinking. Inspired by tradition, his practice generates new intersections between narrative, form, and time. For Dağlı, line is not merely an aesthetic element but a structural tool of thought. His multilayered visual narratives weave together music, text, and memory—drawing, for him, is both a means of expression and a form of inquiry.
In 2015, he completed his academic studies with a master’s thesis titled “Minbar Ornamentation in the Mosques of Istanbul by Mimar Sinan.” Throughout his education, he studied under some of Turkey’s leading artists, including Ali İsmail Türemen. Since beginning his teaching and consultancy work in 2006, Dağlı has expanded his focus to include adult education and research on institutional structures in art education.
In 2012, under the umbrella of Küçükçekmece Municipality, he co-founded the Traditional Arts Academy. By 2020, this initiative evolved into the “Academy of Fine Arts,” the first multidisciplinary art institution in Turkey supported by local government. Dağlı directed the institution until 2025 and continues to serve as Cultural and Art Consultant for the Küçükçekmece Municipality.
To date, he has designed and implemented over 140 exhibitions, panels, workshops, and cultural-art programs. He has also served as a consultant for the TRT-produced documentary series “Muasır,” which explores contemporary interpretations of traditional arts.
Continuing his practice in his studio in Istanbul, Hakan Dağlı persistently seeks new paths between line, form, and meaning through interdisciplinary works that connect personal memory with cultural history.